Hakimiyet-i Milliye Gazetesi Neden Çıkarıldı? Bir Mizahi Yolculuk!

Herkese merhaba! Bugün, tarihi bir gazeteyi, hem de o kadar eğlenceli bir şekilde inceleyeceğiz ki, az sonra tarihin sayfalarında kaybolup gitmek yerine gülmekten yerinizde duramayacaksınız! Hep birlikte Hakimiyet-i Milliye gazetesinin neden çıkarıldığını öğrenmeye ne dersiniz? Ama dikkat edin, bu yazı sadece gazeteyi anlatmakla kalmayacak, aynı zamanda sizleri biraz düşündürecek, biraz güldürecek!

Hakimiyet-i Milliye: Herkesin Fikrini Almış Bir Gazete!

Evet, evet, doğru duydunuz! Hakimiyet-i Milliye, 1919 yılında Mustafa Kemal Atatürk tarafından çıkarılmaya başlanmış bir gazeteydi. Yani, bir anlamda, o zamanların sosyal medya hesabı diyebiliriz! Tabii o dönemde Twitter yoktu, Instagram’da fotoğraf paylaşıp anlık fikirler sunmak mümkün değildi. O yüzden insanlar bir araya gelip “Hadi bu gazeteyi çıkaralım, milletin fikrini alalım!” demişlerdi. Ah, o eski zamanlarda, dijital ortam olmadan da sosyal medya rüzgarları estirilirdi!

Ama bir düşünün, böyle bir gazeteyi neden çıkaralım? Şimdi, sırayla bakalım:

Erkeklerin Çözüm Odaklı ve Stratejik Yaklaşımı:

Şimdi, bir erkek olarak ben size şunu söyleyeyim: Eğer bir gazeteyi çıkaracaksanız, hedefiniz çok açık olmalı! Tabii, bu noktada Atatürk ve arkadaşları haklıydılar. O dönemde Osmanlı İmparatorluğu’nun sonları gelmiş, Kurtuluş Savaşı yaklaşmış, bir halk hareketi başlatılacak ve bu halkın sesinin duyulması gerekiyordu. Bunu da en iyi şekilde yapacak şey tabii ki bir gazete olurdu! Hem de Hakimiyet-i Milliye gibi tam da milli egemenliği savunan bir gazete!

Evet, stratejik düşündüler. O dönemde bir devrim yapılıyordu ve o devrim, sadece cephede değil, kafalarda da kazanılmalıydı. Gazeteyle, milletin bağımsızlık yolunda ne kadar kararlı olduğu ve hangi hedeflere odaklanması gerektiği anlatılıyordu. “Hadi bakalım, halkın sesi duysun!” diye düşünüldü ve gazete çıkarıldı. Çözüm belliydi: Gazete!

Kadınların Empatik ve İlişki Odaklı Yaklaşımı:

Ama kadınlar bu gazete konusunu daha farklı bir açıdan görmüş olabilirler. “Bize neden bir gazete çıkarılmadı?” diye sormuşlardır, kim bilir. Çünkü o dönemin kadınları, hep halktan yana, hep toplumsal eşitlikten yana bir duruş sergilemişlerdi. Hakimiyet-i Milliye gazetesinin çıkarılması, belki de kadınların empati gücünü ve halkın haklarını savunmalarını da bir adım ileriye taşıdı.

Bayanlar, özellikle bu gazetenin çıkış amacını daha da derinlemesine düşünerek, halkın haklarını duyurmanın ve kadınların da sesini yükseltmenin zamanının geldiğini fark etmişlerdi. O dönemin koşullarında, kadınların çıkaracakları bir gazete, kim bilir belki de çığır açacak bir toplumsal değişim yaratırdı. Gerçi, erkekler “Bu seferlik böyle olsun, gazete savaşla ilgili olsun, kadınlar daha sonra da gazetelerini çıkarır” diyerek bir çözüm üretmiş olabilirler. 😉

Peki, Gazete Ne Amaçla Çıkarıldı?

Şimdi gerçek sorumuza dönelim: Hakimiyet-i Milliye neden çıkarıldı? Tabii, bu gazeteyi çıkarmak, sadece kağıtları basıp dağıtmak değildi! Halkı eğitmek, bilgilendirmek, onları savaşa hazırlamak ve tüm bunları bir arada yapmak, aslında “hadi bir gazete çıkaralım” demekten çok daha büyük bir strateji gerektiriyordu.

Gazete, dönemin en büyük amacı olan Kurtuluş Savaşı’na destek vermek için bir araç haline gelmişti. Hedef, halkın moralini yükseltmekti. Yani, aslında bir anlamda “Milli irade”yi haykırmak, halka moral aşılamak ve “Birlikte güçlüyüz!” mesajını vermekti. Şimdi bu, gerçekten de bir strateji değil mi?

Ve Sonunda…

İşte Hakimiyet-i Milliye gazetesi çıkarıldı çünkü halkın sesini duyurmak için bir yol gerekiyordu. Hem strateji vardı, hem de insanlık vardı. O dönemin gazetesinin amacı ne kadar büyükse, çıkış noktası da o kadar anlamlıydı.

Tabii günümüz koşullarında, hepimiz bir kahve içerken gazeteleri okuyoruz ve cep telefonumuzdan sosyal medyada “Halkın sesini duyurmak” için paylaşımlar yapıyoruz. Ama o zamanlar gazete, bir şehri, bir halkı, bir devrimi inşa etmenin tek yoluydu. Şimdi ise, yalnızca gülümsediğimiz bir “eski gazete” hatırası.

Peki sizce, o dönemde Hakimiyet-i Milliye gibi gazeteler olmasaydı, halkın birleşme gücü o kadar kuvvetli olabilir miydi? Yorumlarınızı bekliyorum! Gelin hep birlikte tartışalım, hem gülümseyerek hem de geçmişi daha iyi anlayarak…